Hayattan Kendini Satın Almak

DENEMEEDEBIYAT

Dilek Özcan

8/12/20252 min read

Doğduğumda ailem, komşular, tanıdıklar o zamanlar yeni doğan bebekler için hangi gelenekler varsa ona mukabil üzerimde birçok ritüeli gerçekleştirmişler. Bunlardan bir tanesi de beni bir kadına verip o kadına biraz bahşiş vererek geri almak. Amaç, hayatta kalmam ve uzun ömürlü olmam. Gözlerini dünyaya açalı birkaç saat olmuş bir canlıya hayat dersinin bu kadar erken verilmesi de ilginç: Hayatta kalmak istiyorsan parayla her kapıyı açabilir, hatta kendini bile satın alabilirsin.

Bu girişi okuyanlar, “Ne kadar saçma bir durum, bir âdetmiş.” diyebilir. Ancak günümüz yaşantılarına baktığımızda da neredeyse her şeyi satın alıyoruz.

Çocuğumuzun sevgisini kazanmak için ona, “Bak, sana şunu yaptım, bunu aldım. Beni sevmek ve ne dersem onu yapmak zorundasın.gg” diyoruz. Anne-baba duasını almak için, “Anne, bayramda yanına gelemiyorum ama sana biraz para yolladım. Bankadan çek, ihtiyaçlarını alırsın.” diyoruz. Eşimizin sevgisini, ilgisini ya da affını satın almak için ona hediyeler veriyoruz: “Hayatım, bir eşeklik ettim. Beni affet ve bu yüzüğü kabul et.”. İşlerimiz daha erken yapılsın, en çok bizimle ilgilenilsin diye, “Abi, bizim işi hallet. Benim işi gör.” ya da suçumuz örtbas edilsin diye, “Abi, sen şimdi beni görmedin, tamam mı?” diyerek hizmet aldığımız kişilere ödeme yapıyoruz.

Peki, bunlar hangi geleneğe ait?

Politika, ekonomi, psikoloji, sosyoloji gibi çeşitli alanlardan birçok farklı örnekle üzerinden hayatımızın çoğu yerinde bu satın almayı yaptığımızı görebilirsiniz.

Pareto, mantık üzerine yaptığı açıklamalardan birinde insanı, ‘mantık dışı davranışlarını mantıklılaştırmaya çalışan bir varlık’ olarak ifade eder. İnsanın kendi hayatının ticaretini yapması da sizce bu ifadeyi ispatlar mı, yoksa yukarıda söz ettiklerim gayet mantıklı ve olağan işler midir?

Oysa başka bir seçenek, başka türlü bir dünya mümkün: Şairin dediği gibi, “Dünyayı güzellik kurtaracak / Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”

Dilek Özcan

Silivri, 2025